PRP kanımızdaki trombositlerin zenginleştirilmiş plazmasıdır. Kişiden alınan kanın santrifüj edilerek trombositleri çökertilir ve özel bir ayrıştırma cihazıyla kandan ayrılır. Bu kısım büyüme hormonlarından çok zengin olup istenilen cilt bölgesine ince kanüllerle ağrısız enjekte edilir. Gerekirse uyuşturucu kremlerden faydalanılır. PRP derideki damarların, hücrelerin artmasını ve bağ dokusunun yapımını tetikler. Böylece bir kaç ay içresinde ciltte belirgin yenilenme, gerginlik ve parlaklık olur.Lekeler,sivilce izleri ve kırışıklık azalır.Işın tedavisi görmüş kronik, diabetik yaralarda bile belirgin düzelmeler bilimsel çalışmalarla gösterilmiştir. 15 gün ila 1 ay aralarla 2 veya 3 seans uygulanabilir. Etkisi 12-14 ay kadar sürer,daha sonra istenirse tekrar edilebilir. Çabuk geçen kızarıklık veya çok nadir görülen ve 3-4 gün süren ufak morluklar haricinde yan etkisi yoktur.Hastanın kendi kanı kullanıldığından alerji yapmayan, bulaşıcı madde taşımayan emin bir uygulamadır. Son zamanlarda hastalara estetik amaçlı en çok uygulanan tedavilerin başında gelen; memnuniyeti yüksek bir estetik ve tedavi edici girişimdir.
Lazer tedavisi ile birlikte uygulandığında ise faydanın 1+1=2 değil, çok daha fazla olduğu son çalışmalarda gösterilmiştir. Ciltteki lezyonun derinliğine göre yüzeysel olanlarda Lazer Genesis, Lazer Limelight, orta ve derinlerde Lazer Titan ile çok iyi neticeler alınmaktadır. Lazer ışınları cilde hafif hasarlar vererek dokunun yeniden canlanmasını sağlarken PRP bu etkiyi kuvvetlendirip,çoğaltmaktadır. Cilt gençleşmekte,lekeler azalmakta ve nem artmaktadır. Cilt pırıl pırıl parlamakta,dokunulduğunda ipeksi bir hale gelebilmektedir. Yaşlı, genç veya açık,koyu her ciltte plastik cerrah veya dermatologların uygulanabileceği bu yöntemin memnuniyeti en üst seviyededir.